Guns n' Roses - Patience (Cover)
Guns n' Roses - Patience (Cover) çaldım söyledim
Guns n' Roses - Patience (Cover) çaldım söyledim
13 Ekim 2011'de kaydetmişim bu şarkıyı Yanlış hatırlamıyorsam şarkı da yeni çıkmıştı o sıralar, ben de elimden geldiğince çalmaya söylemeye çalışmışım.
Kayıtlarım arasında da en sevdiğim kayıt bu olabilir gibi. "Bal Gözlü Arpejim" ile yarışabilir en azından.
Her neyse..
Bilgisarımda dosyalar arasında gezinirken karşıma çıktı, paylaşmak istedim
Bugün güzel bir gün Aslında hava kapalı zaman zaman ince ince yağmur yağıyor normalde enerjimin düşük olması gerekiyordu fakat tam tersi bir hayli enerjiğim. Neyse konumus enerji seviyem değil ((: Zamanında(yoga'ya ilk başladığım zamanlarda) bir yazı okumuştum veya derslerinde fiji mcalpine söylemişti de aklımda kalmıştı tam hatırlayamıyorum fakat "İstediğiniz şey(şeyden kasıt yapılmaya çalışan asana) zamanla size gelecektir." gibi bir anlamı vardı. O zaman da çok hoşuma gitmişti fakat şuan olduğu gibi anlayamamışım bu sözü, şimdi daha iyi anlıyorum. Bugün içimden bir ses dene dedi ve Flying Crow yapabildim, her ne kadar harika olmasa da yapabildim! Ve hergün bunu yapabilmek için uğraşmadım, hatta "half chair, half knee to ankle(bilmiyorum sanskritçesini)" pozu normal yoga rutinlerimde de yoktu dolayısıyla istenen şeyin zamanla gelmesi olayını yaşamış oldum. Zaten bu pozu yapabildiğimde aklıma gelen ilk şey yazının veya konuşmanın bu bölümüydü ((:
Aslında sadece yoga'da değil hemen hemen her konuda başlangıç kısımlarını atlayıp, karmaşık bölümlere yoğunlaşmak gibi bir eğilimim var ve bu durum beni ulaşmak istediğim noktadan uzaklaştırabiliyor. Farkında olduğum için kendimi mümkün olduğunca frenlemeye çalışıyorum ama ne kadar başarılı olabiliyorum bilemem (: Neyse, mutluyum ve sizlerle de paylaşayım istedim (:
Bir iki gün önce sevdiğim bir arkadaşım blogun olduğunu keşfettim ama sürekli yoga ile ilgili yazıyorsun demişti şimdi onu hatırladım Git gide hayatımın merkezinde yer edinmeye başlıyor yoga, belkide çoktan oraya yerleşti bile. Her neyse.. Konuya döneyim.
Bu sabahki yoga rutinimden sonra hand stand, forearm stand ve crow pose denemeleri yapmaya başladım hoş crow olmasa da handstand ve forearm stand'e takmış biri olarak her sabahki rutin sonrası onlar üzerinde çalışmak da ayrı bir rutin oldu gibi. Seviyorum tepe taklak olmayı ve aynı zamanda güçlenmeyi o an vücudumu dinlediğimde bana söylediklerini (Fiji McAlphine bol bol always listen to your body diyor, ben de adet edindim) v.s. v.s. diye sıralayabilirim nedenlerini de :) Sonuç olarak crow denemelerinden bir kare paylaşasım vardı paylaşıyorum, her ne kadar henüz olması gerektiği gibi yapabiliyor olmasam da eskiye oranla daha iyiyim. İlerleme ilerlemedir, ne kadar küçük olduğunun önemi yok demişti birisi.
Öncelikle bu satırları çok zor şartlar altında yazdığımı belirteyim, 9 parmak ile yazıyorum. Gerçekten çok zor bir olaymış. Bilgisayar yada klavye kullanımını hayat boyu 2-3 parmakla sürdüren arkadaşlar için pek bir şey ifade etmez belki fakat 10 parmak yazmaya alışkın bir birey için parmakların bir tanesini kullanamamak fena sıkıntı. Neyse konumuza dönelim..
Yoga sevgisi konusunda bir hayli psikopatlaştım sanırım. 2 gün önce gayet talihsizce fakat bir o kadar da başarılı bir şekilde sol el orta parmağımı kapıya sıkıştırdım(aslında sadece orta parmak değil 3 parmak birden ama sadece orta parmak zarar gördü )