Uzun süredir bisiklet sürmüyordum, bırakın dağa bayıra çıkıp dolaşmayı, şehir içinde de sürmüyordum. Malum kış bir hayli uzun sürdü bu sene. Nisanın ortasında kar bile yağdı J Bu hafta da güneşi görünce hemen etrafımdakilere gaz vermeye başladım hadi bisiklet sürelim, gıjgıj’a(Tokat’ta bir dağ, ormanlık, çam ağaçlarıyla dolu bir alan) çıkalım demeye başladım. Alperen zaten dünden razı bu duruma, biraz uğraş sonucu Sabri’yi de ikna etmiştim ki son anda işinin çıkması sebebiyle gelemedi o :)
Çıkması bir hayli yorucu oluyor, bir de araçların çıktığı yol yerine direkt dağlık yollardan gitmeyi tercih ediyoruz o da yoruyor sanırım ama daha zevkli oluyor. Dağın bir bölümünde araçların giremedi, yürüyerek veya bisikletle ulaşılabilecek bir alan var her zamanki gibi direkt oraya gidip oturmaya başlayınca bir anda bütün yorgunluk geçip gidiyor. Şehir gürültüsü ve hava kirliliğinden uzak, çiçekler böcekler, kuş sesleri ve doğayla iç içe çok güzel bir yer orası ve artık kendi özel alanımız gibi de oldu orası.
Aslında orada yoga yapmayı da çok istiyorum fakat malum, yoga matları bir hayli ağır(seyahat matım yok) tabi bisikletle özellikle bol tırmanışlı güzergahlarda ilerliyorsanız gram gram her ağırlığın hesabını yapıyorsunuz, dolayısıyla matı da taşıyamıyorum yanımda, hal böyleyken yoga da yapamadım J ama yine de 1-2poz yaptım, buna da şükür J
Hazır oralara gitmişken fotoğraf çekmeyi de ihmal etmedik. Not: Sırt çantası da taşıdığım için bir hayli terlemişim, mazur görün artık :p