Değişimler

Son 1 yıldır falan iyice bastırdı sanırım şehir hayatından, insanlardan uzaklaşıp sessiz sakin kendi halinde kafana göre takılabileceğin şekilde yaşayabileceğin bir yerde olma arzusu. Ama bir çok şeyde olduğu gibi bunu da en uç noktalarda istiyorum. Direkt hiç insan olmasın, tamamen doğa, elektrik, telefon(hayatımda olmadığına en çok sevineceğim şey bu olabilir) v.s. yok, ilk insanların hayatına yakın bir hayat. Tabi şimdilik bu çok ütopik bir düşünce ama yine de aklımda olduğuna göre vardır bir hikmeti.

Şehir hayatını bırakıp dağa yerleşen, bisikletine atlayıp Dünya turuna çıkan ya da sırtına çantasını alıp bütün yaşantısını geride bırakıp içinden geldiği gibi, içinden geldiği yere gidip, içinden geldiği şekilde yaşayan ve bu derece cesaretli olan insanları bayadır imrenerek takip ediyorum(internetten haberim olabildiği kadar, peşlerine drone takmadım). Takip ettikçe de daha da istemeye başlıyorum. Aslında hayatımdan memnunum her şey çok güzel gidiyor, elbet inişler çıkışlar oluyor ama genele bakacak olursam her şey fazlasıyla güzel. Fakat buna ek olarak bir şeyler eksik hayat, yaşamak böyle olmamalı. Uyu, uyan, kahvaltını, yoganı yap, işine gücüne bak akşama kadar çalış, haberleri, dizileri takip et karnını doyur v.s. gündelik yaşantıda neler yapıyorsan yap, sonra yat uyu ve ertesi gün yine aynı şey. Aslında gayet güzel, olması gerektiği gibi bir hayat görünüyor(rutinlik değil konumuz, rutinleri severim onlarla bir problemim yokJ) ama değil! Yukarıda bahsettiğim gibi doğada tek başınıza ya da sevdiğiniz biriyle yaşıyor olsanız yine her gün aynı/benzer şeyleri yapacaksınız, görünüşte her gün yaptıklarınız aynı olacak ama aslında bambaşka olacak, her gün yaşadığınızın farkına varacaksınız, bir şeyler için gerçekten çaba sarf edeceksiniz, gerçekten düşünecek, gerçekten hissedeceksiniz. Faturaları ödemeliyim, kredi günüm geliyor, kredi kartını kapatsam ne güzel olur v.s. dertleriniz olmayacak. Nerede nasıl barınacaksınız, ne yiyeceksiniz/yiyebilecek misiniz, banyo, ısınma v.s. bir sürü düşünmeniz-yapmanız gereken şey olacak. Aslında güzelim hayatı bırakıp sıkıntılı hayata geçmek istiyorum gibi görünüyor değil mi? Aslında değil J Tabi burada yine yetiştiriliş, inanç, karakter v.s. bir çok değişken giriyor devreye, sonuçta herkes kendi hayatını kendi bildiği şekilde yaşıyor ya da yaşamak istiyor ve bu onun için, ona göre en iyisi oluyor, doğal olanı da bu.

Blog benim bloğum olduğu için bana göre en iyisinden bahsediyorum şimdi :P Bu değişimlerimin sebebi ne diye düşünmüyor da değilim aslında.. Etobur bir insandım ben, ot ne yaa! Ot yenir mi! Kafasındaydım. Son zamanlarda vejetaryenliğe da kafayı takmış durumdayım. Aslında dinle/tasavvufla bir hayli içli dışlı olduğum zamanlarda da düşünmüştüm vejetaryen olmayı ya da en azından et yemeyi bir hayli azaltarak, bitki ağırlıklı beslenmeyi fakat yapamamıştım o zamanlar. Şimdi dini inançlara ek olarak yoganın da etkisiyle iyice doruk noktalara çıkıyor bu dürtülerim sanırım. İnsanlardan uzaklaşma, yaşam ve beslenme biçimini değiştirme arzumun temeli yine inanç ve yoga olsa gerek. Her ne kadar temeli o olsa da tabi bir şeyler yaşanacak diğer şeylere sebep oluyor, hayatta her şey zincirleme gelişiyor, İstanbul’a yerleşip 1 yıl kadar orada yaşamamış olsaydım muhtemelen bayağı bir süre bu arzum böyle depreşmeyecekti J

Yine yoganın sebep olduğu değişimlerden birisi de bilgisayar ve yazılım sevgim üzerine gibi. Teknolojiyi takip etmeyi, onunla içli dışlı olmayı çok seviyorum var olduğumdan beri, yine aynı şekilde bilgisayarın apayrı bir yeri oldu hayatımda, zaten meslek olarak da bilgisayar ve yazılım seçtim kendime. Çok severek yapıyorum işimi fakat son zamanlarda özellikle de yogayı yoğun yapmaya başladığım yıllardan beri hayatımı yazılım ve bilgisayarla devam ettirmemeliymişim, gün boyu sadece yogayla ilgilenmeliymişim, onunla yaşamalıymışım gibi bir his, düşünce, istek yada adı her neyse onunla dolmaya başladı içim J Belki de eğitmenlik eğitimine katılıp eğitmen olduktan sonra, neden olmasın..

Neyse, yavaştan bağlayalım konuyu, neyi niye yazdığımı bilmiyor bir halde yazıyorken de nasıl bağlarım orası da meçhul tabii J. Bilmiyorum ütopik diye nitelendirdiğim biçimde yaşayabileceğim bir hayatım olur mu? Ama Tokat’tan taşınmak büyük bir adım olacak ve bu yazdan itibaren bir çok şey çok ciddi ve güzel bir biçimde değişmeye başlayacak. Şimdilik bunun gerçekleşmesini bekleyeyim, sonrası Allah kerim J

Başka bir yazıda görüşmek üzere gençler.

Sosyal Ağlarda Paylaşın

Share on Tumblr

Facebook Yorumları


Yorumlar (0)

Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Yorum Yapın