Farkındalık ve Minnet

Kınadığım bir şeyi mi yaşıyorum yine acaba? “Kınadığınız şeyleri yaşamadan ölmezsiniz.” Uyarısı gereğince ben de ölmeden önce yaşıyorum hepsini ama bu yaşadığım da kınama sonucu yaşanan bir şey mi bilemedim?! Unutuyorum arkadaşlar. Bir şeyler hakkında yazacaktım, bunu hatırlıyorum ama ne hakkında yazacaktım bunu hatırlamak için bir hayli çaba sarf ettim. Unutkanlığım kınama sonucu nüksetmiş olabilir diye de geçti içimden tongue-out. Gerçi B12 vitaminim azalıyor tabi onu da yok saymamak gerekli. Neyse, “Ölmeden önce ölünüz!” ifadesinin gereğini yaşayabilirsem belki geçmiş kınayışlarımı da sıfırlayabilirim..

Her zaman ki yazıma saçma bir şekilde başladıktan sonra konuma döneyimsmile.

Hayatımız boyunca birçok şeyin değerini bilmeden yaşıyoruz hayatlarımızı. Hatta çoğu zaman değerini bilmediğimiz şeylerin farkında bile olmuyoruz. Bu iyi şey; kimi zaman bir dost, kimi zaman bir arkadaş, kimi zaman bir yer veya bir olay olabiliyor. İyisiyle kötüsüyle yaşanan her şey gerçekten çok çok güzel ve değeri bilinesi.. Ama ben bugün yaşadığımız bedenlere odaklanmak istiyorum smile.

Gerçekten muhteşem bir Dünya’da yaşıyoruz. Yaratıcıya(Ya da ismine ne diyorsanız; tanrı, evren, enerji, daha büyük bir güç v.s.) inanın ya da inanmayın; ahenk içinde devamlılığını sürdüren muhteşem bir yapının içinde, onun parçası olarak sürdürüyoruz yaşamlarımızı. Buna kimse karşı çıkmaz sanırım smile. Bu muhteşem sistemle beraber yine en az o kadar muhteşem dizayn edilmiş bedenlere de sahibiz ama ne kadar değerini biliyoruz sahip olduğumuz bu muhteşem yapıların?

Zaman zaman çoğumuz, aslında düşüncesizliğin de getirisi olarak, kendimize bilerek ya da bilmeyerek zalimce davranabiliyoruz. Vücutlarımızı beğenmiyor, eleştiriyor, küçümsüyor, başkalarıyla kıyaslıyor veya aklıma gelmeyen benzer bir sürü şeye maruz bırakabiliyoruz. Çok kiloluyum, çok zayıfım, ellerim şöyle, ayaklarım böyle, gözlerim neden öyle, saçlarım, kaşlarım, ıvırım zıvırım.. Bu böyle uzuyor da gidiyor..

Oysa ki fiziksel görünüşünüz de dahil, vücudun bütün sistemleri olağanüstü bir uyum içerisinde ve olabilecek en iyi şekilde sürekli çalışıyor. Farkında bile olmuyoruz bu sistemlerin, ta ki bir ya da bir kaçı işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirememeye başlayana kadar smile. Hoş o zaman da sadece iyileşene kadar farkında oluyoruz, sonra yine umurumuzda olmuyor smile.

Şimdi durup bir süre sistemlerinizi hissetmeye çalışır mısınız? Dolaşım sisteminiz, sindirim sisteminiz, boşaltım sisteminiz, solunum sisteminiz, kas ve iskelet sisteminiz sizden memnun mu sizce? Kalbinizi dinleyin ne diyor size? Eğer birbirinizden memnunsanız ne mutlu size, aynen devam edin. Ama yok memnuniyetsizlik varsa, o zaman çok geç olmadan bir şeyleri değiştirmeye başlayın!

En basiti fiziksel halinizde değiştiremeyeceğiniz şeyleri olduğu gibi sevmeye başlayın! Sevin kendinizi! Uykunuzu düzene sokun, bol bol su için, her acıktığınızda etrafınızda bulduğunuz gerekli gereksiz her şeyi bedeninize sokup midenize göndermeyin, biraz seçici olun. Bol bol su için, düzenli uyuyun uyanın, tercihen 22:00 – 04:00 ve 11:00-13:00 arasını uyuyarak geçirin ya da bunu kendinize ne kadar uydurabilirseniz.

Zaman zaman yediklerinize içtiklerinize dikkat edemeyebilir veya zararlı şeyler de tüketebilirsiniz, bunun bir mahsuru da yok ama dengeli olun. Dengeyi bulup kaybetmediğiniz sürece, zaman zaman yapılan yanlışlar vücut tarafından tolere edilecektir. Nefesinizi kontrol etmeyi öğrenin. Bunu hangi yöntemle yapacağınızın çok önemi yok ama bir şekilde doğru nefes alıp vermeyi öğrenmelisiniz. Gün içinde sürekli yangından mal kaçırır gibi nefes alıp veriyorsunuz farkında bile olmadan. Yine aynı şekilde gün içinde birçok kez nefesinizi tutuyorsunuz yine fark etmeden. Ve bu durum sizi endişeli, heyecanlı veya sinirli yapabiliyor. Sahip olduğunuz bedende her şey aldığınız nefesle işliyor. Nefesiniz endişeliyse siz de endişeli oluyorsunuz, nefesiniz kızgınsa siz de kızgın, o sakinse siz de sakin. Bu yüzden nefesinizin farkında olun. Bir süre zor gelebilir fakat nefes çalışmalarına devam ederseniz çok güzel, somut sonuçlar elde edeceksiniz.

Yoga sevgim malumunuz smile. Ben doğal olarak nefesinizde ve hayatınızda dengeyi bulabilmeniz için size yoga öneririm smile. Fakat yukarıda da söylediğim gibi yoga da dahil kullanılan her şey aslında bir araç! Hepsinin amacı nefesi, beyni, zihni ve kalbi iyileştirip farkındalığı arttırmak. Dolayısıyla yolu siz seçeceksiniz. Ne kadar farkındaysanız o kadar varsınız. Ne kadar farkındaysanız o kadar yaşayabiliyorsunuz.

Belki bu dediklerimi uygulayabilmeniz size imkansız geliyor olabilir. İçinde bulunduğunuz şartlar da çok zorlayıcı olabilir ama inanın şartlarınızı ufak ufak değiştirip iyileştirebilmek yine sizin elinizde. Önce niyet etmeli ve sadece yapmayı istemelisiniz. Israrla sadece istemelisiniz, şartların ne kadar imkansız olduğunun hiçbir önemi yok. İstemek bedava, sadece isteyin. Bir süre sonra şartlarınız değişmeye başlayacak, isteklerinizi gerçekleştirebilmeniz için uygun koşullar oluşmaya başlayacaktır. Sadece inanın!

Yavaş yavaş toparlamam gerekirse, ki gerekir smile

Bedeniniz sahip olduğunuz en önemli şey. Ona çok iyi bakmalısınız. Gün boyu mantığa oturtup üretebileceğiniz türlü sebeplerle ona zulüm etmeyi bırakın! Konu bedeniniz olunca ucuza kaçmayın! Nasılsa düzelir, nasılsa iyileşir, nasılsa geçer demeyin. Siz ona iyi bakın. Bol bol teşekkür edin, minnettar olun. En önemlisi farkında olun! Hissedin. 

Başka bir yazıda görüşmek üzere. İyi bakın kendinize smile

Not: “Dengeyi Bulmak” başlıklı yazıyı da yazacağım bir gün! İnanıyorum!

Not 2: Yazıda çok fazla devrik cümle olabilir. Guns’n Roses – November Rain eşliğinde yazdım yazıyı. Zaman zaman aklım şarkının sözlerine gitti, o gidişler sırasında kopukluklar yaşanmış olabilir. Dream On da bu yazının şarkısı olsun.. Hayal edin ve isteyin!

Sosyal Ağlarda Paylaşın

Share on Tumblr

Facebook Yorumları


Yorumlar (0)

Henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Yorum Yapın