Athena - Yalan Cover

Birkaç aydır her şey ne yoğun ve ne hızlı oluyor hayatımda. 
Başlangıçlar, bitişler. Başlayamayanlar, bitemeyenler.
Hayatıma girenler, hayatımdan çıkanlar. Olanlar, olmayanlar.
Anlayabildiğim şeyler ve anlayamadıklarım, daha çok da anlayamadıklarım..
Her şey çok yoğun, çok hızlı ama bazen bir o kadar da yavaş oluyor gibi hissettiriyor..

Ne çok anlayamıyorum son zamanlarda.
Anlayabilmek, oldurabilmek için elimden geleni fazlasıyla yaptığıma inanıyorum hatta gereksiz yere fazla fazla yaptığımı düşünüyorum.
Yoruyor anlamaya çalışmak, anlayamamak.
Dalgalara karşı yüzmeye çalışmak gibi anlama çabası.
Bırak sadece.

"Bekleyecek hiçbir şey kalmayana kadar beklemek." diye bir söz görmüştüm geçen gün. Bol keseden konuşup duruyordum beklentisizlik üzerine ama konuşmak ve bir şeyi pratik etmek, bahsedilen şeye iman edip gereğini yaşamak birbirlerinden ne farklı kavramlar.
Bol keseden konuşmak derken; ne rahat söylüyoruz değil mi her şeyi.
Bütün o güçlü kelimeler, o büyük sözler, o süslü cümleler ne rahat dökülüyor dudaklarımızdan. Eylemle desteklenmeyince ne rahat boşalıyor hepsinin altı.
"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz." sözler de önemli, sözler de çok güçlü lakin bahsedilen şey hayat pratiğimizde yoksa sadece konuşarak kendimizi tatmin ediyor, gönül eğlendiriyor olabiliriz.

Neyse konudan kopmayayım (:

Beklentisizlik kıvamına yeni geldim bence.
Beklentisiz olmak ve umursamamak, birbirine ne çok yakınlar.
Umursamadığın şeye dair beklenti halinde olamazsın ama beklenti içinde olmadığın şeyi hala umursuyor olabilirsin.
Belki ben de şey'i umursuyor ama o şeyle ne olacağını umursamıyorum. Ne olacağını umursamamak da beraberinde beklentisizlik getiriyor.

Sadece bu kadar gizemli olmasa, açık olsa her şeyler, nasıl gelişirdi acaba bir şeyler. smile
Daha çok gelişecek, güçlenecek ve daha çok ışıldayacağım ben.
Ben bunları yaparken şey de olsun istemiştim hayatımda. Zor görünüyor ama kim bilir..
Her şey hayırdır.

Son

Bu sefer sonmuş gibi hissettiriyor. Nasıl hissettirir ki sonun gelmesi, neye benzer?

Bilinmezliğin, o hafif korkuyla karışık heyecanı, teslim olup boş vermişlik, rahatlama, merak, tamamlanmışlık hissi ve kırgınlık.

Hiçbir şey olmamış gibi umursamaz olmakla, en önemli şey buymuş ve sonu gelmiş gibi burulmanın arasında geçen her şey.

Bir şeylerin sadece dilde kalmasından, gerçekten iman edemediğim şeylerden bahsetmekten sığınıyorum her şeyin yaratıcısına. Hazmedebildiğim kadarıyla da bir sürü şeyden bahsediyor; şu anki algımla da bir sürü şeye inandığımı ya da inanmadığımı söylüyorum. Sözler çok kuvvetli. Daha dile düşmeden önce sadece beyinde oluşan elektrik sinyalleriyken bile bir şeyler yaratmaya başlıyorlar senden sana. Hele bir de dile düşüp, duygularla da birleşirse off neler neler =) O yüzden korkardım hazmetmeden bahsetmekten, içselleştirmeden, gerçekten iman etmeden ahkam kesmekten.

Farkında olsa da olmasa da hepsinden sınav oluyor insan evladı. İçselleşmeyen ama dilde dönüp duran şeyler de çok fena çarpabiliyor insanı. Bazen evrenin bu tatlı sopasıyla içselleşiyor bir şeyler, haddini biliyor insan. Bazen de hiçbir şey anlamıyor, at gözlüğü takmış gibi; göremeden, anlayamadan aynı şeyleri yapıp sopasını yemeye devam ediyor.

Yukarıda yazdığım gibi olduğuna inanmak, deneyimlemek, bilmek beraberinde gerçekten harika bir güç getiriyor. “Her güçlükle beraber bir kolaylık vardır” ayetini yaşamak gibi. Bir şeyler güçlük/zorluk olarak gelmiyor da; bir oluş halini deneyimlemek gibi geliyor. Acı hissetmeden olanla kalabiliyor ya da uzaklaşabiliyorsun.

Bir şey fark ediyorum.

Alışveriş İlişkisi

Hayatımızı alışveriş yaparak geçiriyoruz.
Bazen daha keyifli bazen daha keyifsiz ama çoğunlukla tek yaptığımız şey alışveriş.
Bir mağazaya gidip o çok beğendiğin kıyafeti almandan bahsetmiyorum. Annen, baban, kardeşin, sevgilin, eşin, dostun; hayatında olan, sevdiğini değer verdiğini söylediğin herkesle aslında sadece alışveriş yapıyorsun. O gerçek, öz'den gelen sevgi çok nadir deneyimleniyor.

Arkadaşını, dostunu çok seviyorsun çünkü sana iyi geliyor, seni anlıyor, güldürüyor, eğlendiriyor, yanında oluyor. Eğer bunları yapmazsa bu sefer varlığından bahsettiğin o sevgi kaybolmaya başlıyor.

Başlangıç

Bir şey yok aslında aklımda.
Bıraktığım şeylere dönüp bir bakmak,
Unuttuğum şeyleri hatırlamak istedim.
Yazmayı mesela..
Çok uzun zaman olmuş, en son 2016'da yazmışım buraya.

Ne zamandır; aklıma gelenleri, düşündüklerimi, yaşadıklarımı, kısaca her ne oluyorsa onu yazmak istiyorum fakat sürekli öteleyip duruyorum.
Son zamanlarda çok fazla öteler olmuştum. Yazmak için adım atmaya ve içi çok dolu olmasa da bu satırları yazmaya karar verdim.
Önceki yazılarıma dönüp baktığımda sanki başka bir hayattan kalmışlar gibi. İçimden gelen ilk şey "sil onları ve yeni bir başlangıç yap" oldu fakat düşününce hepsi değerli ve durmalılar.

Seneler sonra bakalım neler döktüreceğim.

Başlangıç böyle olsun.