Akıllanmamak

Akıllanmıyorum, ısrarla akıllanmıyorum…

Çok istikrarlıyım bu konuda smile.

Gerçi hakkımı da yemeyeyim. Bu sefer ki sakatlığım vücudumu dinlememekten değil, kendini bilmezlikten kaynaklandı smile.

Dün akşam yemeğinden sonra, şeytan dürtmüş gibi; “Aaa acaba parmak uçlarımda bakasana yapabilir miyim?” dedim kardeşime ve kalktım hemen denedim smile.

Sonuç; yapamazmışım smile. Sağ bileğimden bir çıtırtı sesi geldi ve hareket kabiliyeti bir hayli kısıtlandı. Bugün yoga yapmama da engel oldu. Bir anlık gerzekliğimin veya kendini bilmezliğimin sonucu, bugün yogadan mahrum kaldım. Tabii ek olarak biraz canım da acıyor ama yogadan mahrum kalma bölümü daha can sıkıcı.

Bir de bir şey daha dikkatimi çekiyor; sürekli sağ tarafıma çalışıyorum. Sağ dizim, sağ IT bağım, sağ el bileğim.

Kaza ve düşmeler neyse de, bile bile insanın kendini sakatlaması enteresan oluyor smile. Ama tabi yaşanan olumlu olumsuz her şey, az ya da çok geliştiriyor beni. Umuyorum ki artık akıllanacağım tongue-out.

Bu arada; bugün yogasız kalışımın dışa vurumudur bu yazı.

Değişik Haller

Bir iki haftadır fena halde yazasım var fakat bir türlü zaman ayırıp + kafamı toparlayıp yazamıyorum. Son zamanlarda hayat benim için pek bir hızlı geçiyor.
İş güç yoğunluğu ve koşturmacasına ek olarak ailevi meseleler, Sivas - Tokat, Tokat - Ankara - Kalkan, Kalkan - Tokat yolculukları bu yolculuklar sırasında yaşananlar, sonrasında yaşananlar falan filan derken her ne kadar hayatın bir akış olduğunu düşünen ve o şekilde yaşayan bir insan olsam da içten içe kafam dolu oluyor :) ha tabi 1 haftadır yogasız kaldım o da olumsuz etkiliyor beni :) Yarından itibaren hızlıca rutinlerime döneceğim bununla beraber duygusal ve düşünsel durumlarım da dizginlenip dinginleşmeye başlayacak. 

Yaşanan her şeyler beraber insan duygusallaşıyor sanırım normalde baskılanan şeyler açığa çıkıyor. İstekler, özlemler, kırgınlıklar, boş vermişlikler, anılar, hatıralar(evet ikisi aynı şey ama yazasım geldi) v.s. v.s. kısacası bütün insani duygular hepsi birden gelince insan ne düşünmesi ve hissetmesi gerektiğini de bilemiyor esasen. Her şeye rağmen pozitif bir sürü çıkarımda da bulunabilmem güzel şey tabi. En büyük isteklerimden birinin nasıl gerçekleşeceğine dair bir fikrim oldu artık :) Genelde bir şeyi sadece isterim, nasıl olabileceğine dair bir fikrim olmaz, olabilme ihtimali olup olmamasının da bir önemi yoktur, sadece isterim düşünmeden. Sonra bir şekilde ihtimaller karşıma çıktıkça da her seferinde şaşırıyorum. Devamını okumak linki şeyettirin smile

B-Rk - Zor

Nev'in Zor isimli şarkısını çoğunuz gibi ben de çok severim. Yanlış hatırlamıyorsam bundan bir kaç ay önce bunalım dolu bir ruh hali içerisindeyken çalıp söyleyip kayıt etmiştim. Neden bu kadar zaman sonra, saçma sapan bir resim koyaraktan, video hazırlayıp sizlerle paylaşıyorum en ufak bir fikrim yok.. Maksat muhabbet olsun gülelim, eğlenelim, dinleyelim, hüzünlenelim falan yapalım bir şeyler.

Eksiklik

Üç dört yıl olmuştur yoga yapmaya başlayalı fakat bu zamanın ne kadarlık bir bölümünü düzenli yogayı anlamaya çalışrak, öğrenerek ve düzenli bir şekilde yoga yapmaya çalışarak geçirdim bilemiyorum. Son bir yıl belki. Doğal olarak çok çok kısa bir süredir yoga yapıyorum, kaldı ki herhangi bir eğitmenle çalışmadım, bir yoga stüdyosuna da gitmedim, youtube, google ve doyogawithme.com sağolsun internetten tanıştım, öğrendim ve uygulamaya başladım. 

Hemen hemen her konuda öğrenmenin ve ilerlemenin sonu, sınırı, yaşı yoktur ya (zaten hayatta her an bir akış, ilerleyiş olduğu düşüncesindeyim. Yerinde saymak gibi bir durum yok, pozitif yada negatif yönde sürekli bir ilerleyiş mevcut bana göre) Devamını okumak için tıklayın :)