Pilli Bebek - Olsun Cover
Aslında yarım ses pes çalıp söylesem daha güzel olabilirdi sanırım, bilemedim.. Çok sevdiğim şarkılardan birisidir, ben de çalayım söyleyeyim dedim. Dinleyin bakalım
Aslında yarım ses pes çalıp söylesem daha güzel olabilirdi sanırım, bilemedim.. Çok sevdiğim şarkılardan birisidir, ben de çalayım söyleyeyim dedim. Dinleyin bakalım
Eskiden iyi günlerimiz, dostlarımız vardı diye bir şarkısı vardı rahmetli Barış Akarsu'nun. Şimdi niye böyle başladın yazıya diyeceksiniz, gayet haklısınız da. Yapacağım saçmalamalar eski günlere dair olacağı için o şarkıyı anımsamış olmalıyım. Baya bir süredir sitemi yenileyince içerik girmeye başlayacağım diye kendimi kandırdığımı fark ettim. Sonuçta eski veritabanındaki içerikleri yenisine aktaracağıma göre, eski site yeni site ya da içeriğin ne zaman girildiğinin bir önemi kalmıyor. E peki neden eskisi gibi yazmıyor, çizmiyor, videolar paylaşmıyorum acabaa diye sorguladım kendi kendime.
Eskiden daha çok vaktim mi vardı? Daha mı enerjiktim? Ya da yaşlandım mı?(tabii her yaratılmış gibi yaşlanıyorum ama içi geçmiş v.s. denir ya o hale mi geldim acaba) Şöyle bir göz gezdirdim de siteye, bir gayret programlama anlatmaya çalışmışım insanlara, ya da linux üzerinden wireless şifresi kırmayı anlatmışım(bir ara da o vardı, radyoya gidip karşıdaki otelin wifisini kırıp onu kullanırdım(ttnet'e saygılar(parantez inception'ı yaşadık farkındayım))) hayatımla ya da o an ilgilendiğim şeylerle ilgili yazılar yazmışım, videolar paylaşmışım(bunu yine yapıyorum kısmen) öyle ya da böyle iyi kötü aktifmişim sitede.
Şu sıralar da tam tersi, siteyi yenileme düşüncem var fakat, kategorileri kaldıracağım, programlama anlatmayı bırakacağım(zaten yeteri kadar anlatamam da hem bilgim hem de enerjim yok malum bir şey anlatılırken bile yeni bir şeyler çıkıyor yetişmenin imkanı yok neredeyse) aslında programlama anlatmamak ya da kategorileri kaldırmak falan neyse, direkt siteyi kapatmayı da düşünüyordum ama ondan vaz geçtim, bu kadar yıl durdu, ben hayatta olduğum sürece de dursun. Bu arada bu satırları yazarken bir yandan da hala düşünüyorum neden eskisi gibi değil diye. Sanırım büyümek, iş güç, gündelik meşgaleler, yoga falan derken vaktim / enerjim kalmıyor bu işe. Evet evet neden bu olmalı.
Bir şekilde ayar çekeceğim her şeye ve siteyle ilgilenmeye başlayacağım. Bunu da buraya yazıyorum:P
Bir de unutmadan bu sözümü unutmayın gençler.;
Ne kadar dönersen dön, kıçın arkadadır.
Uzunca bir süredir bu kadar yoğun geçmiyordu günlerim, evden çalışıyor olmanın da verdiği rahatlıkla iş planlarımı kendim yapıp mesaimi kafama göre düzenleyebiliyordum fakat bu hafta mesai kafasına göre beni yaptı desem yeridir J Tabii yanlış anlaşılma olmasın, şikayet etmiyorum bu durumdan, tam tersi özlemişim bile. Aynı anda 3-4 projeyle uğraşıp, eş zamanlı birilerine laf yetiştirip, bir yandan da O Ses Türkiye izlemek(dinleyip demek daha doğru olabilir, sesini duyuyorum sadece) zevkli oluyor.
Herkese merhaba. Bu yazımda kısa ve öz bir şekilde, metod overload olayını anlatmaya çalışacağım. Metod Overload'ın Türkçe karşılığı; Metod Aşırı Yüklemedir, bilgilendirmesini de yaptıktan sonra hemen bir örnekle olayı anlatalım (:
Bir şeyler yaşandığı anlarda da çok değerli ama varlığını bile unuttuğunuz bir şey, alakasız bir anda karşınıza çıktığında; vayyy be dedirttirip,o zamanların özlemini yaşattırabiliyorsa bu da ayrı bir değerli gibi. Hatıralaaar hatıralar
Neyse..
Aslında uzun uzun bir şeyler yazasım var bir süredir ama bir türlü nasipBM- olmadı. Siz şarkıyı dinleyin, yazacağım ben bir ara